26 Ekim 2015 Pazartesi

Hipster Erkekler (Uzak Durun)

Yeniden Merhaba!

Hipsterlığın cılkının çıktığı ve git gide avamlaştığı güncel dünyamızdan epey bi aradan sonra sevgiler...

Sözüm tabi ki trendsetterlara, doğayı koruyanlara ve okuyup araştıranlara değil. Wannabe olanlara, yarattıkları sahte entelijansıyanın sığ sularında çırpınan bir takım özenti güruhuna. Tabi hemen sevinmeyin bu siz de olabilirsiniz. Derin bi soluk alalım ve bu batağın neresinde olduğumuzu görelim...

Bugün yazım işin ilişkiler boyutuyla ilgili...

Şimdi biraz kendimi tanıtayım.. 29 yaşındayım, bilimden siyasetten edebiyattan ve sanattan çok farklı dokulara açık oldum ve tattım. İyi bir eğitimciyim, müzisyenim ve antropoloğum. Genlerim sag olsun guzel sayilabilir bir kadinim. Iste siz de bu gibi ozelliklere sahipseniz ve hayatiniz da bir nebze de olsa havali,, yakisikli ve kulturlu bir erkek olsun istiyorsaniz  hipsterlarin kurdugu aga mutlaka duseceksiniz demektir.

Bu yaziyi yaziyor olma sebebim bir cok mantikli gelen iliski deneyiminin afaki bir sekilde husranla sonuclanmasidir. Hatta total match dedigimiz, bas donduren sozde olgun ve dolgun bu hipster erkeklerin tuzagina cok kereler dusmus olmamdir.

Bu  trendlerin efendisi cakma entellektueller (pseudointellectuals) sizinle tek sey icin zaman geçirirler: duygusal bir bag kurmaksizin sex.Ve bunu yalnizca zeki, kulturlu, kendine guvenen,guzel kadinlarla yapmak isterler. Bunu kadina asla söylemezler cunku akilli kadinin onu sorgulayacagini, mantık muhakemesi sonucu onu saf disi edecegini bilirler. Çünkü bu kadınların kapasiteleri ve yetenekleri fazladır ve duygusal olarak bu kadar zayıf karakterde erkeklerle beraber olmak istemeyeceklerini bilirler.

Bu durum son zamanların flört kavramının kanayan yarasıdır.

Akıllı kadınlar bir nevi mal olarak görülür. Şimdi siz bu yazıyı akıllı bir kadın olarak okuyorsanız bu cümleye kaşlarınızı çatarak tepki vermişsinizdir. Çünkü "mal" olmamak için kendinizi geliştirdiniz, yetiştirdiniz, vaktinizi değerli şeylere harcadınız ve takdir bu mu?  Cevap yine maalesef evet. Bu 20 li yaşlarını romantik bir huşu içinde kadından kadına atlayarak geçiren wannabe Kerouacs ların gözünden onların rüyalarını renklendiren objelersiniz sadece. Maalesef kadınlar, sihirli birer obje gibi görüldükleri bu ilişkilerde sözde "hero" larımızın kendilerini bulmaları için farkında olmadan harcadığı zavallılardır...  Bu senaryodaki en acı gerçek  ise maalesef kadınların insan olarak görülmemesidir.

Hayata avangart gözlüklerle bakan yetişkinlerin uyduruk sanatları var güçleriyle desteklemeleri sanatsallığın günümüzde seçkin bir karakter özelliği olduğunu ortaya koymuştur. Kulağa hoş geliyo değil mi? Değil. Aslında karışık.İnsanların sürekli olarak artistik öğelere yönlediği bir gerçek. Ama bu insanların bit pazarlarından aldıklarını ikinci el t-shirtleri giyip abstract desenlere bürünmeleri demek değil. Bu sadece göze batmak isteyen manipülativ sofistikelerin düştükleri bir çukur.

Şimdi girin dating sitelerine göreceksiniz. Bir çoğu üniversite mezunu hatta yüksek lisanslı, dilbilgisi kurallarına titizlikle uyan sarkastik  cümleler kurabilen, Murakami ve Hesse gibi yazarları baş ucu yapan binler... Ağızlarından phaleocentric, feminist gibi cümleler saçılıyor. Hepsinin bir evcil hayvanı ve kadından anlayan ince bir ruhu var. Ama cumartesi oldu mu dirseği yamalı blazer ceketlerini giyip whiskey şişesine sarılıyorlar. Bir yandan da Foucault'ların, Sisifos Söylen'lerinin sayfalarını çeviriyorlar.  Ne kadar da karşı konulmaz değil mi? Şimdi durun bakalım şöyle.

Biri iki kere çıktınız her şey güzel.  Zeki bir genç kadının arayacağı her şey var bu adamda. Sohbet ederken aşağı kalmıyor, entellektüel birikiminize entellektüel cevaplar veriyor! Bunun yanı sıra en gözde mekanları biliyor en cool etkinliklere gidiyor. Ama bir şeyler eksik. Sizi neredeyse ilk ya da ikinici çıkışınızda öptü, 3.ye görüşmeyi başarabilirseniz bu kez de yatağa atacağı kesin. Sizi kıracak bir şey söylemez hatta size hiç duymayacağınız iltifatlar edebilir, iç çamaşırınızın modeliyle ya da sırtınızın şekliyle ilgili. Tüm bunlar hoşunuza gidecek onda yanlış giden bir şeyler olduğunu düşünmeyeceksiniz... Ama bu durum zamanla gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır.

İlk kontağı kuran, bir kadın olarak siz olmuştunuz. Tabi salaş bi barda içki daveti ve 19. yy Alman felsefesiyle ilgili makalesini yazarken aşırı heyecanlanmış olması dışında. Diyalog ne zamanki daha az teorikleşir ve samimileşir o zaman hemen sallantı göstermeye başlar. Hipsterımızın cevap verme aralığı seyrelir ve samimi bir konuşmaya dönen her muhabbetten kaçar. Çünkü bunu beceremez ve konuyu daha genel şeylere çeker. Bu yanlış giden bir şeyler olduğunun ciddi bir sinyalidir fakat zeki kadınlar olarak biz bunu görmek istemeyiz. Çünkü en az bizim kadar akıllı olduğunu düşündüğümüz bir erkeğin bizle ve bizim beynimizle ilgilendiğini görmek bize çok büyük bir heyecan verir. ( doğal olarak)

Yine doğal olarak, sıkılınca, bu çakma entelektüel adam kontağı kesmeye başlayacaktır. Eğer siz ararsanız çok meşgul olduğundan, makale yazdığından, çalışmak zorunda olduğundan filan bahsedecektir. İçtenlikle özür dilemek ve pişmanlık duyduğunu göstermek onlara göre değildir. ama tersini de yapmazlar. Muhtemelen sizinle hiç bir duygusunu paylaşmak istemiyordur onun ilgisini çeken şey bu noktada yalnızca boxer ının içinde taşıdığı şeydir. Bu noktada kendini rahat hissedecektir ta ki duygusal olarak onu rahatsız etmeye başlayıncaya kadar. Durum onun canını sıkmaya başlayınca kısaca artık yürümediğini ve kendini bulması için ayrılmanız gerektiğini söyleyecektir. Ajandasındaki diğer zeki kızlardan sıra gelirse bir cumartesi gecesi sex için sizi aramasını da bekleyebilirsiniz tabi. Fazlasını ummayın.

Şimdi duygusal bir bağ olmaksızın sizinle yatmak isteyen bu oğlanların aslında büyük bi numarası olmadığını anladınız. Biraz tuhaf ve sürdürülebilir bir yaşantı değil,evet. Ama herkes hayatının bir kısmında duygusal bencillik yapabilir. Bu normaldir. Normal olmayan bu konuda dürüst olmamak. Kadınlara obje gibi davranmak ve karşılığında hayatlarının erkekleri gibi davranılmasını beklemek.

Bu yazıyı yazmanın amacı ne peki? Aslında iki amacı var. Birincisi  zeki genç kadınların kendilerini bu aptallarla çıktıktan sonra değersiz, kandırılmış ve depresif hissetmelerine dur demek. Ve bu tavırdaki adamların kadınlarla beraber olmadan olmadan önce iki kere düşünmeleri gerektiğini söylemek.

Dünyayı değiştiremeyeceğimin farkındayım elbette. Ya da erkeklerin bilincine  ve vicdanına bir ışık getiremeyeceğimin. Korkarım o gemi bu limandan ayrılalı uzun yıllar oluyor.

Ama umarım ki zeki ve değerli kadınlar artık  kendilerine " Bendeki problem ne acaba, niye terk ediliyorum?" diye sormaktan vazgeçsinler. Ve küçük bir umut, bu  kitap istifleyen, ekose kostümlü çocuk erkekler üstüne biraz düşünerek davranışlarının yanlış olduğunun farkına varsınlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder